Doların ve petrol varil fiyatının yükselmesi ile akaryakıt fiyatları aldı başını gidiyor. Birde vergi cenneti bir ülkede yaşadığımızdan dolayı dünyanın en pahalı benzinini ve mazotunu kullanmak zorundayız. Zorundayız çünkü arabasız da olmuyor. Toplu taşımaların tıka basa dolması, istediğimiz yerlere gitmemesi, zaten sıkışık trafikte yol almak zorken birde her durakta durarak zamanı uzatmalar, ailemizle rahat yolculuk yapma isteği bizi araba kullanmaya mecbur kılıyor. Geçen senelerde trafik sigortaları %150 fahiş zamlarla belimizi büktü. Bu sene de önce %40 denip sonra halka acıyarak %25'e düşen fahiş mtv zammı doğal olarak sürüş keyfimizden feragat etmemizi, az yakıtla çok yol almanın tekniklerini araştırmamıza neden oluyor.
Ben hep 100 liralık alıyorum, araba benim zevkim diyenler bu yazı size uymayabilir. Hee birde aylık şahsi yakıt masrafım 1200 lira diyip hava atan patronlar varmış. O kişiler buraya gelmez ama o tarz patronlar için para tatlıdır linki görüp ilgisini çekmiş olabilir, bu yazı size de uygun değil patron.
Öncelikle şu tvlerde dönen reklama dikkatinizi çekmek istiyorum. Denemedim test etmedim dolayısıyla olumlu/olumsuz yorum yapamayacağım bu reklamdaki akaryakıt için. Ama aşağıda yazacağım kriterleri uygularsanız ve maddelerden birindeki sürüş keyfinizden vazgeçerseniz, parasız bir depoda %5 daha fazla yol almayı vadediyorum :)
Aracın bakımları yapıldı mı?
Bunu yazmaya ne gerek vardı diyebilirsin, ama yakıt tüketimini etkileyen en önemli neden aracın bakım durumu. Bu maddede özellikle motor yağına odaklanacağım. Motor yağı 10bin km'yi geçmiş, hava ve yağ filtresinin ne zaman değiştiği belli değilse aracının çok yakıt tüketmesinden normal birşey olamaz. Bazı benzin istasyonları ücretsiz motor yağı değişimi diyor ama üzerine ilave ediyor yada yağı boşaltıp filtreyi değiştirmeden yağı yeniliyor. Bu şekilde motor yağı filtresini değiştirmeden motor yağını değiştirmek boşa masraf ve anlamsızdır. Çünkü yeni koyduğunuz yağ, eski filtredeki eski yağ ile birleşince kalitesi düşecektir. Yeni yağdan istediğiniz verimi alamaz ve normalde 10-15bin km gittiğinizde değiştirmeniz gereken yağ 5bin km sonra beni değiştir diye bağırmaya başlayacaktır. Burada dikkat ettiyseniz 10-15 bin km dedim. Benzinli araçlarda önerilen yağ değişimi 10 bin km dizel araçlarda ise 15 bin km. Ben dizel aracımda bizzat 15bin km sonra değiştirdim. Ama tabii yağ artık simsiyah olmuş katılaşmıştı. İmkanınız varsa 10bin km 'de bir motor yağı ve filtresini değiştirmek yakıt tüketimini azaltır ve motorun ömrünü uzatır.
Vites değiştirmene dikkat etmelisin?
Bu madde küçük kalabalık olmayan şehirlerde yaşayan kişiler için geçerli. Büyük şehirlerde yaşayan sıkışık trafikte 2. vitesi unutan bizlere pek etki etmez bu madde. 1. vites aracın kalkış vitesidir. Dolayısıyla motordan boğulma sesi gelmeyeceği noktada 2. vitese geçmelisiniz. Bu ses düşük devirde arabanın hırlaması, sendelemesinin olmayacağı noktadır. Genelde benzinli araçlarda vites değişim aralığı 2000-3000 devir arasıdır, dizellerde ise 1500-2500 arası. Tabi bu genellemedir, arabadan arabaya değişebilir. Kendin motorun sesinden vites değişme aralığını deneyerek kesin olarak öğrenebilirsin.
Çok önemli bir nokta, sürekli bu devirlerde arabanızı kullanmaya başladığınızda motor sağırlaşması denen durum oluşabilir. Motor hiç zorlanmamış sürekli düşük devirde kullanılırsa gaza basmalara geç tepki verebilir. Motor sağırlaşması her arabada olmaz ve olan arabada da hemen olacak bir durum değildir. Eğer gaza basmana araban geç tepki veriyorsa, bir süre (bu 1 hafta olabilir) arabanızı yüksek devirde kullanmanız gereklidir. Tabii bu yüksek devirde kullandığınız durumda yakıt tasarrufunu unutun. Yüksek devir demek arabanızın motorunu zorlamaktır ama zorlamak derken kırmızı ibrede vınvınvınvın sesini duyacak devir stoperine sürekli ulaşmaktan bahsetmiyorum. Aracın 8 bin devirse 5 bin devire kadar 6 bin ise 4500 devire kadar çıkabilirsin.
Yokuş aşağı inerken viteste mi boşta mı kalsın ikilemi?
Bu olayı ilk baştan beri test etmişimdir. Ama eski model araçla yeni model araç arasında bu madde değişiyor. Önceden 2002 model maream vardı ve uzun yollarda yokuş aşağı inerken viteste bırakmam yakıt tüketimine etki etmiyordu yani tüketimi azaltmıyordu. Bunu yakıt tüketimini takip ettiğimden biliyorum. Ama viteste kalan araç kendini boşa atmadığından kasıyor, yani hızı doğru orantılı artırıyor, doğal olarak aracın kontrolünü de artırıyor.
Yeni model motorlarda ise yol bilgisayarında anlık tüketimine baktığında yokuş aşağı viteste bırakırsan anlık tüketimin 0.0l/100 olduğunu görebilirsin. Özetle yokuş aşağı inerken aracı viteste bırakmak güvenlidir, yeni model araçlarda ise güvenliğin yanında tasarruf sağlar.
Lastik hava basınçlarının doğru olması?
Arabadaki en önemli parça! Yüksek hızlara dayanıyor, aracın kontrolünü sağlıyor. Üzerinde gittiğimiz güvenliğimizin yüksek oranda bağlı olduğu parça, aracın lastikleri. Sanki dehşet bir parçadan bahsediyorsun diyebilirsin, ama lastik diye küçümsenen ezilen o üzerinde gittiğimiz lastikler kaliteli olmasaydı otomotiv bu kadar ilerleyemezdi. Çünkü o aracı güvenle hedefine ulaştıracak olan şey lastiktir. Uçan arabalar çıkana kadar da bu böyle olacak.
Düşük lastik basıncı yol tutuşunu artırır. Yol tutuşu artan araç ilerlemek için daha çok güce ihtiyaç duyacağından dolayı yakıtı çok yakar. Lastik basıncının aracına en uygun olan değerini aracın kendi kullanım kılavuzundan ya da genelde kapıların içinde yazıyor orada bulabilirsin.
Lastik basıncını ayarlamak için lastikçiye gidip para vermene gerek yok, hemen hemen herkes benzin istasyonlarındaki pompalarda lastik basınçlarını ayarlar. Aşağıdaki görselde gördüklerin işini bedavaya halleder.
Buraya kadar önemli maddelerden bahsettim, şimdi ise ince ve yukarıdakiler kadar önemli olmayan maddeleri sıralayacağım.
Kaliteli yakıt alın
Haydaa en baştan beri yakıt masraflarını azaltmak için konuşuyoruz ama kaliteli yakıt almayı önemsiz maddelere koymuşsun diyebilirsin. Çünkü kaliteli yakıtı nasıl anlayacağız. Açıp koklasak kokusundan anlamayız, pet şişeye koysak renginden anlamayız, uzun yolda çoook meşhur akaryakıt istasyonuna girsek sahtekarlık yapıyor mu yapmıyor mu bilemeyiz. Pompada hava mı basıyor, pompa doğru ölçüyor mu diye kendimiz ölçemeyiz. Tamamen karşılıklı güven ticareti içinde alıyoruz akaryakıtı. İçtiğimiz çaya bile hile karıştıranlar varken akaryakıtta hile yapmak çok da zor değil. Tabi bilinen markaların kendi içinde kontrol mekanizması gelişmiş ve marka değerini zedelemek gibi konular olacağından bu tarz sinir bozucu konularla karşılaşma olasılığınız düşüyor. Tabii bu konuda ismi reklamlarda daha az geçen istasyonları kastetmiyorum. Mesela ismi çok geçmeyen marka değeri çok yükseklerde olmayan ve karadenizin güzel şehri samsunun işlek olmayan dağ başındaki sakarnek (şirinköy) taraflarında alpet istasyonundan aldığım mazot sanki bana diğer mazotlardan daha çok gitti gibi gelmişti. Bu yazıda alpet reklamını da yaptım ama yiğidi öldür hakkını yeme demişler ya o misal hakkını vermek gerekli.
Isınma turları
Isınma turlarını formula yarışlarını izlediyseniz pistte yavaş seyirde tur atarlar. Bu turlar motorun ısınması, sürücülerin pisti tanıması içindir. Lastikler de ısınıyor yol tutuşu artıyor ama tabi bu klasmandaki araçların lastikleri ile bizim aracımızdaki lastiklerin teknoloji olarak çok farkı var.
Bizde mi mahallede ısınma turu atacağız diyorsanız içinizden, öyle birşey yok tabii :) İlk başlarda araca çok fazla yüklenmeden hızınızı 50-60 kmlerin üzerine çıkarmayın. Gaza fazla yüklenmeyin, bu olay kendinizin hem yola hem arabaya alışmasını sağlar. Hararet göstergesi hararetin ideal sıcaklık yani 90 dereceye geldiğini söylediğinde motorun sıcaklığı kıvama gelmiştir artık yüksek hızlara çıkabilirsin. Tabi trafikten fırsat bulabilirsen. Uzun yola çıktıysan, hele bir de gece çıktıysan aracını kademeli olarak yüksek hızlara çıkartırsan güvenlik açısından da iyi olur. Kendini yüksek hızlara yavaş yavaş çıkarak daha güvenli adapte edebilirsin.
Gereksiz yüklerden kurtul
Bagajında, arka koltuğunda ya da aracın herhangi bir yerindeki gereksiz yüklerden kurtul.
Annen ya da baban arabana bindiğinde kıs şunu dediği eziyet gibi gelen o kabinli bas ta buna dahil.
Klima sorunsalı
Klimaları açık veya kapalı gitmenin yakıt tüketimine etkisi araçtan araca etki gösteren bir durumdur. Eski model arabalarda klimanın açılması direkt olarak %20 yakıtı artırıyor bu bir gerçek. Ama yeni model araçta pek farketmiyor. Ben 2013 model clio 4'te klimalı ve klimasız gittim yakıt tüketimine olsa olsa km'de 0.8 kuruş (1 kuruştan az) etki etmiştir. Bu da 10 km'de 0,08tl yapar. Cayır cayır yanan içinde yumurta pişirilebilecek bir arabada seyahat etmektense 1 kuruş bile etmeyecek yakıtı yakarım ferah ferah yolculuk yaparım. Hem sıcakta algılarınız zayıflar uykunuz gelebilir, bu da güvenliği tehlikeye atar.
Klima kullanmanın da bir usulü var. Güneşte yanmış içine girdiğinizde kendinizi pişecek et gibi hissettiğiniz, kapadokyadaki balona bassalar fezaya çıkacak içerideki sıcak havayı, giderken havalandırarak dışarı çıkmasını sağlamak gereklidir. Birde o sıcak havayı soğutmakla neden uğraşacaksınız ki? Hem içerde duran sıcak hava aracın plastik aksamı, koltukların kiri gibi şeylerin buharlaşarak havada gelsede birine girsem diye dolaştığı sağlıksız bir havadır. Havalandırın, temiz hava candır. Tabi temiz havayı şehirde bulabilirsen...
Camlar açık yol almak
Şimdi yukarıda camları aç içerdeki sıcak hava çıksın demiştim ya, işte sıcak hava çıktıysa kapat. Kliman varsa tabii. Arabanda sadece ACS (Aç Camı Serinle) sistemi varsa diyecek birşey yok bu konuda.
Camlar açık gitmek hava ile sürtünmeyi artıracağından dolayı aracın havaya karşı direncini artırırken yakıt tüketimini de artırıyor. Sıcak havada giden hanım kızımız camlar açık gitsede sıcak havadan dolayı uykusu gelmiş, demekki klimamız varsa kullanacağız, camları kapatacağız ki hem uyuklamayalım hemde püfür püfür gidelim.
Kırmızı ışığa yaklaşırken ayağını gazdan çek
300 metre geriden belli kırmızı ışığın yandığı neden hala gaza basıp sert frenle duruyolar anlamış değilim. Çek ayağını gazdan araba kendi hızıyla devam etsin. Baktın yaklaşıyorsun yavaş yavaş frenle rahatça frenle.
Diğerleri
Bu zamana kadar detaylı şekilde açıkladım bundan sonra detaylı açıklanmaya gerek olmayan konular:
- Ani kalkışları çok yapmayın gazı köklemeyin.
- Freni sürekli kullanma, gerekirse düşük hızla ilerle ama çok fren kullanmak yakıt tüketimini artırır.
- Hız sabitleme sistemi güzeldir hoştur amma yokuş yukarı kullanınca seni yakıt masrafı olarak üzer. Tasarruf için düz yollarda kullanmak gerekir.
- Kilometresi yüksek araçlarda motor yağı için bor katkıları yakıt tüketimini azaltabilir. Bunu ben eski aracımda denedim olumlu sonuç aldım ama sonuçta risk te oluşabilir. Bazı katkılar filtreyi tıkayabiliyormuş, bu motor yağının devirdaim etmesini zorlaştırabilir. Tabi bu katkıyı motor yağı ve filtresi yeni değişmiş araca uygulamasın. Bu tıkanıklık 8bin km yapmış motor yağına bor katkısı eklemekten mi oldu onu da bilemiyorum. Ben 2002 model marea aracımda sıkıntı yaşamadım faydasını gördüm.
- Dinlediğin müzik hızlıysa, ritimliyse sende hızlı gidebilirsin. Tasarruf istiyorsan yavaş müzik dinlemelisin. Türk sanat müziği iyi gider hem ruhu dinlendirir hemde cebine faydalıdır.
İşte az yakıt yakmak için bunları yaparsan, yakıt tasarrufu sağlayabilirsin.